Günaydın, yeni uyandım çünküü:) Dün çok yorulmuşum, o kadar çok iş yaptık ki ayaklarım zonklayarak geldim eve. Dün koca isimli şahıs, beni biraz Osmanlı havası almamı tavsiye ederekten dışarı sürükledi. Kapalıçarşı, Eski Aynalı Çarşı, Koza Han vs gittiklerim arasındaydı. Gerçi buraları düğün hazırlıkları sırasında sürüüü sepet gezdim ama aylak aylak gezmek pek daha iyi geldi.
Yeni Bursalı oldum ya kendime göre yerler buluyorum. Şanssızlık, fotoğraf makinemin şarjı bitti çok az foto çekebildim. Ama en sevdiğim kareleri çektim.
Çok dolaşıp yorulunca çay molası verdik. Koza Han'ın içinde oturup etrafa baka baka Türk kahvemi yudumlamak yorgunluğumu alıyor. Ama tabi yanında herkesin çok kızdığı sigaramla:)) Tüte tüteee içtim kahvemi:)
En son Reyhan pazarı denilen bir yere götürdü kociş beni, al dedi istediğin kadar yün. Gerçi bir Ankaralı olarak burası bana çok da büyük gelmedi ama bilemiyorum. Burası sadece eşimin bildiği bir yer, belki daha büyük yün storelar falan vardır. Uzun süredir aklımda olan Ripple Afgan modelinde bir battaniye yapmak vardı. Evde kalan yünlerime ek olarak bunları da aldım. Bu hevesle yarım işlerimi tamamlayıp hemen bunlara başlamak istiyorum. Şeker gibi rengarenk. Beni bu kadar hevese getiren tabi ki Attic24. Bayılıyorum bu kadının yaptıklarına. Neyse heves ve keyifle yarım işlerimi bitirmem lazım:))
bursa'ya hoşgeldiniz:)
YanıtlaSilhoşbuldum asortik, sen de bloguma hoşgeldin:)
YanıtlaSil