Sayfalar

16 Kasım 2011 Çarşamba

şipirdek çitirdekkk..

   Durduramıyorum kendimi, elimden alınması lazım. Hani nasılsa yorgunum çok çok çalıştım evdeyim bahanelerim var ya, kendime zorla çekirdek aldırdım ve ben duramıyorum...!!!! Bir yanda örgü örüyorum deli danalar gibi (ki bi ara hepsinin resimlerini koyacağım), bir yandan kendimi çekirdek yemekten alamıyorum. Nasıl oluyor bilemiyorum ama ikisini bir arada yapabilme zevzekliğine sahibim.

  Neyse geyiğe sardırmadan özet geçiyorum neden uzun süre yok olduğumla ilgili. Zaten sevgili Sitare'nin deşifre (!) ettiği gibi (ben yol açtım hakkını yememem lazım) yazları sezonum var, restaurantçıyım. Çok çok yoğun geçirdik, düğün organizasyonları vs. vardı, sağlam yoruldum. Ancak sezonum kötü başladı. 21 haziranda hayatım, ruhum, canım, kuzum Çakıl'ımı kaybettim. 14 yaşındaydı ama civa gibiydi. Çok zor çok. Tabi bu sevgiyi bilmeyene anlatmamın anlamı yok. Yüzüme boş boş bakıyorlar. Neyse öyle böyle sezonu atlattık. Tam dönüş hazırlığındaydım ki sevgili anneannemi kaybettiğimiz haberi geldi. Ankara'ya gittim ama asıl zor olanı annemdi:(( İnsan ne kadar kendini hazırlasa da çok zor, bu kadar diyorum sadece bu kadar. Sonrasında cenazemizden dolayı ertelemek durumunda kaldığım ameliyatı oldum. Önemli bişey değildi. Göğsümden ufak bir operasyon, küçük bir kist müdahalesi. Dikişlerim de alındı, iyiyim bayağı. Düzeldiğim için de eşyaları toparlayıp Bursa'ya dönüş yaptım.

  Geri dönüş oldukça zordu benim için, hem ailemi orada bırakıyor olmak hem 15 koli, bir sandık getirip evde yerleştirecek yer bulmak bayağı zorladı beni. Anca anca kendime geliyorum. Ama çok şükür iyiyim artık. Bol bol yazarım :))

  Gitmeden yazdan kalma bir keyif karesi paylaşıyorum sizlerle. Çok belli olmasa da perdenin arasına sıkışıp kalan zevzek bir Lokum var:)) Kendisi 8 kedimden bir tanesi, yaz sıcağında yer yapmış kendine:)

   Sevgiler..








14 Kasım 2011 Pazartesi

Hayata dönüş..

   Şeker blogger arkadaşlarım, uzun zaman yazamadım. Kendimi pek toparlayamadım. Yok oldum. Ama yorumlarınız için teşekkür ediyorum yalnız bırakmamışsınız beni. Ammaa özellikle mailleriyle beni arayıp soran herkese, yorumcular dahil, çok çok çok minnettarım. Teşekkür ederim. Kendime gelip yazıp anlatacağım. Kafamın ağrısı yeni yeni geçiyor.

  Sevgiler...

23 Eylül 2011 Cuma

gitti..

 Hani hastaydı ya, hani acı çekmesindi ya, hani zaten yaşlıydı ya... hani bu cümleler hep gerzekçe ve teselli edemiyor ya.. Bitti sonunda. Gitti sonunda.

 Anneannem, ananem, Nanem gitti..

16 Ağustos 2011 Salı

reklam kokan hareketler bunlarrr

   Hihihehehe mutlu oldum, duyurayım siz de lütfen benimle mutlu olun. YEMEK ZEVKİ dergisinin ağustos sayısında tanıtımımız yapılmış, güzel de çıkmış:)) Elinde dergi olanlar lütfen baksınlar lütfeeennn, olmayanlar için ben yükleyeceğim önümüzdeki günlerde zaten.

   Haa bu arada azıcık açıklama; mekan "YELDEĞİRMENİNDEKİ LEZZET" olarak çıkmış, keçi peynirli patlıcan tarifim yayınlanmış.

   Öperim hepinizi...

11 Ağustos 2011 Perşembe

Ses veriyorum sesss sess..

Evet ayarlar düzelmiş; herkesi, her şeyi okuyorum yazabiliyorum ama ZAMAN YOK!!

Sezon açıldı, ben deliler gibi çalışıyorum , Bursa'da değil Datça'dayım; koş koş koş yapıyorum ama Allah kısmet ederse bayramdan sonra rahatlayıp yazmaya başlayacağım.

Aslında geceleri hepinizi okuyorum, özellikle baktığım 25 kadar blog var, sahiplerine hastayım ama o kadar yorgun oluyorum ki yorum yazamıyorum. Söz, sezon sonu kendimi affettireceğim.

Herkesleri öptüm kokladım bi daha öptüm. Unutmayın beni:)

27 Mayıs 2011 Cuma

n'oluyor?

Tam iki haftadır yazı yazmaya çalışıyorum, yoruma cevap yazmaya çalışıyorum olmuyor, kumanda panleim de kayboluyor, nassı yanee?

16 Mayıs 2011 Pazartesi

ben doğdum ben doğdummm

  İYİ Kİ DOĞDUM BEEENNNNN, İYİ Kİ DOĞDUM BEEENNNNNN..

  Hiiiihihihi, Birdy'nin doğumgünü şenlikleri başladııı. Hayır hiç utanmıyorum, ne var 35 olduysam ne vaaarrrr, şımaramaz mıyımmm? Dakika itibariyle tam şu an doğdummm:) Kendimi bildim bileli de dakika dakika bekleyip bir hafta kutlarım. İlk pastamı az önce kestim, 00:01'de:))

  Annemin kontrollerini yaptırıp geldim Bursa'ya, kociyle kutlayalım doğumgünümü diye. E dokuz yıldır beraber de olsak evli olarak ilk  doğumgünüm. İlk pastayla ilk hediyemi de aldım. Evet ne var, her pastayla yeni hediye istiyorum, ne o arsız mı göründüm:) İlk hediyem esans şişesi koleksiyonuma 5 yeni arkadaş, çok beğendim koci çookk. Duy sesimi de bir beş tane daha al :P Bakalım yarınki pastanın hediyesi ne olacak. Özel olmalı çünkü asıl pasta yarın:)

  Bu arada uzun süredir foto eklemediğimin farkındayım, söz yarın bu eksiği kapatacağım. Hepinizi öpüyor kokuluyor seviyorum. Sizleri tek tek tanıyor gibi özlüyorum valla, yalan yok. İyi geceler veee... iYİ Kİ DOĞDUM BEEEENNNN...

8 Mayıs 2011 Pazar

Saldırın annelere, kaçırmayın elden, sıkıştırınn...

   Ablalarımmmm, arkadaşlarımmm, kardeşlerimmmmm. Kızlarrrrr, hepinizin Anneler günü kutlu mutlu, hayırlı uğurlu olsun. Kuzularınızla bir ömür mutlu mesut yaşayın inşallah. Budur sizlere en büyük bedduam:)) Öperim hepinizi.
   Çocuklarrrrr...Anneleri yanak ve gıdıdan sıkıştırma günüdür bugün, gazanız mübarek olaaaa.. Saldırın annelere.. (Ama bunu hergün yapın, günde dört kez, aç-tok farketmez, sağlığa faydalı) Sizleri de öperimm..

   Annemi sıkıştırma vakti geldi gidiyorum..

6 Mayıs 2011 Cuma

Hıdırellez'de Üç Fidan

  Hıdırellez'de darağacı... Darağacında Üç Fidan..

  6 mayıs çoğumuz için Hıdırellez olsa da ben ve benim gibiler için 6 mayıs. Deniz, Yusuf ve Hüseyin'in idam günü... Ne acı veya ne kutludur ki dün vefat eden Denizlerin avukatı Halit Çelenk bugün, onlarla aynı gün toprağa verilecek.. Kader. Yollar ayrılmayınca ayrılmıyor demek ki..

  Yine de Hıdırellez'i es geçtiğimi sanmayın a dostlar. Gece 00:00da büyüüükk katmerli bir gül ağacının altına dileklerimi gömdüm, heyecanla dualarımı ettim yattım. Sabah gün doğarken kalkıp dileklerimi çıkardım, su gibi temizz temizzz gerçekleşsin, bereketli olsun diye yırtıp denize attım. Tabi ben dileklerimi ileriye atmaya çalışırken ve Datça'nın suyu buz gibiyken Çakıl'ı zaptetmeye çalışmak çok zordu:) Ben de, abim de karışmadık, kuzum benim, sabahın kör vaktinde attı kendini suya.

  Bugün iş yapmayacağız, misafirler ağırlayacağız sadece. Sonra gezmeler başlayacak. Daha önce Ankara'da (doğal olarak) görmediğim Datça adetlerine katılacağız. Köy yolu kenarlarına serilip içilecek:)) Neden güzel alanlar değil yol kenarı hala anlamadım ve alışamadım ama öyle. Önce ya misafir ağırlanıyor ya toplu pikniğe gidiliyor ama sonra saat 17:00 gibi illa yerliler yol kenarlarına yayılıyor. Keyifli aslında. Ankara'da görmediğim şeyler ya, 5 yıldır zıpırtık zıpırtık biz de katılıyoruz annemle. Abim ve babam ağır abi oldukları için yoklar tabi:) Haa, koci Bursa'da olmasaydı katılır mıydı? Aslaaaa..

  Hepinize bol bereketli Hıdırellezler, Hızır Aleyhisselam'ın (böyle mi yazılır?) bereketi üzerinize olsun. Ve lütfen benim için dahi olsa bir 5dk kadar Deniz, Yusuf ve Hüseyin'i de anın. Öperim sizleri booll bolll.

3 Mayıs 2011 Salı

bu son olsun...

   Ben geldim.. ama ruhum burada mı bilmiyorum. Kabus gibi geçen bir ay yaşadım. En son maliye için Datça'ya gidip gelmiştim ya.. o zamandan bu yana ailede (çok yakın değil ama çok genç) iki vefat yaşadık. Sonra sezon hazırlığı için dükkanın her yerini döktürttüm, bir hafta sterilizasyon yaptık mutfağa,  salon kısmına geçemeden annemde feci hızlı görmeme başladı. katarakt ameliyatı olması gerekiyordu ama aşırı hızlı olunca panikledik, körleşiyor sandık, o derece yani:((( İzmir'e gittik, Net Göz Kliniğinde oldu ameliyatları çok memnun kaldık. Ama annemde aşırı heyecan, panik atak ve kasılma birleşince o basit 3 dk.lık ameliyatlar genel anestezi altında yapılabildi. Daha dün gece dönebildim eve, Datça'ya. Ha bu arada kayınvalidemlerin Umre'ye gitmesi de feci bir yoğunluk yaşattı Bursa'daki evde. Anlayacağınız ne haldeyim kendim dahi anlayamadım. Toplamında iki ay içerisinde iki Ankara, üç Datça, 2 İzmir, 2 Bursa yolculuğu yapmışım. Pestil haldeyim, sinirlerim laçka..
   Yazamadım, sizleri okuyamadım, geri dönemedim. çok çok özür diliyorum. Bana değer verip yokluğumu farkeden ve mesajlarıyla beni mutlu eden herkese, hepinize teşekkür ederim. Çok mutlu oldum ve gözlerim doldu. Azıcık süredir buradayım ama dost kazanmışım:))) mutluyum ben mutluyummm mutluyummm mutluyumm.. öperim hepinizi.

3 Nisan 2011 Pazar

hop çikidam gel yanımaaaa

   İki günlüğüne gittim, üç günde geldim. Ama farkındayım, yazamadım bir türlü. Datça'dan dönerken oradan bir arkadaşımla geldik, bizde kaldı. Dün yolcu ettim ve ben daha anca başına oturabildim. Uzun uzun yazacağım, şöyle bir baktım mimlerim birikmiş, cevaplamam gerek. okumalarım birikmiş.. oooo çok işim var. yorum yazılacak sürüyle yazıları vardır blogdaşlarımın. meraktayım kim ne yapmış ne etmiş diye.
   Bu foto da Datça'ya indiğim sabah, yoldan hemen sonra, ben uykusuzluktan bayılırken çok özleşmiş olduğumuz Sarı Fıs Fıs'ımla aşk gösterimizden:)



21 Mart 2011 Pazartesi

yaktın beni maliyeeee

  Canlarım ciğerlerimm sevgili arkadaşlarım, 2 gün kadar zorunlu bir seyahate çıkıyorum, Datça'ma gideceğim. Maliye beni bekler:)) Ama merak etmeyin diye söylüyorum (eden olursa?!?:) ) , sanırım iki güne dönmüş olurum, inşallah yani. Öptüm hepinizi... Dönüşte Datça bademiyle döneceğim:P

18 Mart 2011 Cuma

zig zag zig zag zi za z z...



    Vee bir ürünü daha bitirmenin gururuyla mutlu, huzurluyum. Ama yarın huzurum kaçacak çünkü ben bunu çok beğendiğim için anneme vermekten vazgeçtim. Oysa o bana bunu sipariş vermişti. Dolayısıyla şiddet oklarına hedef olacağımm, huzurum kalmayacak:) Anne nolur be ya güzel oldu bak, diğer çirkini veriim sana ya  :))

 
 Hafif ılık bi ütü de bastım mı tam düzelir değil mi?


 

   Destekleyen, deyim yerindeyse (argo olacak kusura bakmayın) bana gaz veren herkese teşekkürler:))
Posted by Picasa

16 Mart 2011 Çarşamba

impressed..

  Giremiyordum bloguma kaç gündür, daha doğrusu görüyordum ama kumanda paneli yoktu. Sağolsun İkiz annem yeni numaralar gönderdi, tekrar girebilmeye başladım. Anlamadım ki bu işi. Bir sefer değiştirdik dns ayarlarını, sorun kalkmıştı. Tekrar niye değiştirmem gerekti ki? Anlamaz ben bunlardan.

  Gezenti oldum ben yine bugün. Bursa'da Osman Gazi ve Orhan Gazi'nin türbeleri var, uzun süredir istiyordum ama soğuk diye de gitmemiştim. Bugün gittim. Çok güzeldi. Hele Saltanat Kapısını görünce içim hislendi:) Şaka bi yana ürperdim. At üstünde padişahın sefere çıktığı  kapıdan yüzlerce yıl sonra ben geçtim. Oooo dehşetengizdi. Gezdim dolandım, tabi ki yün aldım:) Battaniyem de bitti ama daha çekemedim fotosunu. Yarın yayınlarım sanırım. öpüyorum herkesleri..

13 Mart 2011 Pazar

kendimi bunun için mi yorucam bennn..


   Bu adamın maçları yordu beni, bugün 3.gün, inşallah yarın akşam gelecek. Ne üstümü değiştiriyorum, ne yemek yapıyorum, ne örgü örebiliyorum. Aman allahımmm ben öremiyorsam hastayım demektir:)) Elimde yarım battaniye, birleştirdim, kenarlarını yapmam gerekiyor ama yok anacım, elim gitmiyor. Neyse nasılsa ilhami gelir ben de yaparım:) 
  
   Bu, parçaların örülmüş halleri..

  
   Bu da, birleştirilmişi..


 

   Sırada çevresini yapmak var ama dedim ya heves gelirse belki..
Posted by Picasa

10 Mart 2011 Perşembe

mimci geldii hanımmmmm

Yalan yok, sezobigocum mimlemese bu kadar uzun yazasım yoktu, sanki bi soğuklu geldi bana gibi. ama mimlenince bi cevvaliyetle yazdım. ahanda cevaplar buyrun:)



Hayalinizdeki meslek nedir?
Acısına dayanabilsem veterinerlik olurdu ama içimdeki utançlı durumu soruyorsanız sadece ev kadını ya da yün dükkanı sahibi falan olabilirdim:) niye siyasalda okuduysam?!?

Kışın sürmeyi en sevdiğiniz parfüm nedir?
Hımm sanırsam ki chopard wish. evet evet baktım şişelere en çok bunu kullanmışım. ama ben de sezobigo gibi devamlılık sağlayamadım, ne güzel gelirse artık..

Çay mı kahve mi? Kaç şekerli? Sütlü/Sütsüz?
Çay ve sadece çay. Aida bardak şekersiz. Zira kahve içemiyorum ben efemm

En en en önemli makyaj hileniz?Hilem yok ama olmazsa olmaz gibisinden rimelim vardır. çok severim kat kat rimel süreyim kirpiklerim ok ok olsun yaaarr:P

Tam şu an kucağınıza bir cin düşseydi ve 3 dilek hakkınız olduğunu söyleseydi, ne dilerdiniz?Sezobigonun dediği gibi, eğer bayılmazsam, her gece ettiğim duayı gerçekleştirmesini isterdim. Ailem,kocam, sevdiklerim hepsi sağlıklı huzurlu uzun yaşasınlar..

İkinci olarak kuzenimin tekrar yürümesini isterdim.

Üçüncü istek de bana kalsın; her sabah kapısını açtığımda kasasına otomatik para yükleyen kocccaa bi yün dükkanı isterdim:)

Kahvaltı, öğle yemeği, akşam yemeği veya tatlı. Bu öğünlerden ömrünüz boyunca yalnızca bir tanesini seçmek zorunda kalsaydınız, hangisi olurdu?Kesinlikle kahvaltı. her saat her dakka yiyebilirim. peynirlerr zeytinyağlı kekikli domatess, simitler börekler oooo..bruncha doğru gidiyorum:)

Eğer Hello Kitty olsaydınız, kurdelanız ne renk olurdu?Benim tabi ki siyah olurdu:)

Eğer ömrünüz boyunca yalnızca bir tane takı takma seçeneğiniz olsaydı, bu ne olurdu?
Hastayımdır takıya, her yerime her şey takabilirim ama tek seçsem alyansım olurdu sanırım, çok severek aldım

Sahip olmak istediğiniz yetenek nedir?Karşımdakinin düşüncelerini okumak uçuk bi yetenek olurdu di mi? e ayaklarım yere basacaksa ben de dikiş diyebilirim:)

Bitince almaya devam edeceğiniz kozmetik ürünü?Rimel tabi ki:)

Eğer geleceği görme şansınız olsaydı, görmek ister miydiniz? Evetse, tam olarak neyi görmek isterdiniz?Aslında istemezdim. görebileceğim kötü şeylerden dolayı bugünü yaşayamazdım çünkü. Ama korka korka da olsa ailemle kociyle uzunn güzel yaşadık mı bakardım bi ara:) ya da sayısal çekiliş sonuçlarına bakardım:))

Gizli ünlü aşkınız kim? (Fotoğraf koyun!)




Beni tanıyan herkes bilir , tabi ki Jon Bon Jovi. Ortaokulda o paçoz karısını boşayıp benimle evleneceğini düşünüyordum, evrene mesajı da gönderdim, secret secret da yaptım ama olmadı :P

Neden blog tutmaya başladınız?Geldiğim şu şehirde ve ortamda dilim şişmesin, içim daralmasın, katli vaciplerden dolayı elimi kana bulamayayım diye... e fena da olmamış:) iyi geldi bana:)

Okuyup okuyamadığını bilmediğim için  Darman'ımı ve Colette'imi mimliyorum, arzu ederlerse tabi..:)

5 Mart 2011 Cumartesi

peeh peehh

  Buraya yazıcam galiba, sevmedim WP.. emin değilim. Kendimi, evi  için yıkılma kararı çıkmış ama içinden çıkarılamayan gecekondu sakini gibi hissediyorum. Sanki dozerler vurmuş yıkmış ama ben bi delik bulup sığınmış gibiyim.. pehh.. İstemem leng ben diğerini. Ya da ne biliim bu gribin verdiği kırıklık geçince alışma turları atarım. Ama şimdi hastayım ve asabiyimm

1 Mart 2011 Salı

bloguma dokunma:(

  İnsana, emeğine, dugusuna, düşüncesine hiç saygısı yok bunların. küfretcem o olacak. adres mi değiştiricez yani?  e o da giderse?  mecburen yedekledim hepiniz gibi. adresim http://birdynindunyasi.wordpress.com/ , uygunsanız beklerim.

28 Şubat 2011 Pazartesi

bir mimdir iki mimdir..

   Ortada dolaşan mimden ben de paylandım. Herkes gelinlik fotolarını paylaşacak:) Sevgili İkiz annesi beni mimlemiş ve ben mimime yetişmek için mailimden bulabildiğim fotoları yükledim. Orijinal cdyi alınca Datça'dan büyyük büyüük yayınlayacağım. Şimdilik bunlar var:)


Arkadan salak duvak kafamı çekiyor, ilk fotolarda var, sonra çıkardım:) Aslında saçım, makyajım istediğim gibi oldu, abartılı şeyleri sevmiyorum çünkü. E gelinliği de ben çizmiştim zaten, sorun yoktu pek yani. Sadece seremoniler kısmı çook uzun sürdü, yordu ve bıktırdı. Bekarlığa veda, gelin hamamı, kına gecesi, iki tane düğün, nikah oyyy. Gerçi ben hepsinde bi köşede ya sigara içtim kaçtım ya da saklandım. Ama gelin olunca eksikliğin hissedilip bulunuyorsun:) Bir tek Datça'daki düğünde çoook eğlendim.


Bu küçücükler de ben, yanımdakiler görünmesin diye:) Keşke resimler olsa da yüklesem, en kısa zamanda ama, söz.



    Eğer kabul ederlerse ben de sevgili hımmm düşünüyorum hımmm, perimasalım, mutfaktan mis kokular ve hobibox arkideşlerimi mimledim (evlisiniz di mi?:))

Posted by Picasa

25 Şubat 2011 Cuma

Tamba tumba esmer bombaa


  Başlıkla ne alaka diyeceksiniz ama.. alakasız, öyle kıvırtarak geziyordum evde, dilime dolanmış. Kıvırtıyordum çünkü sonundaaaaa  BİTİRDİMMMMM. Ben de başladığını bitirebilen insan evladıyımm, ben de sizdenn biriyimm, ben dee ben dee (altıntop repliği gibi oldu, meğer ne ezikmişim bu konuda ahaha)
  Bu kadar sevinmeme şaşmayın çünkü başladığım bir örgüyü ilk kez ama ilk kez aynı sezon içinde bitiriyorum. Vaayy hamarat hissettim kendimi. Anneeee duy sesimi " ooff off n'olcak bunun hali, örgüyle bozdu" diyordun en son. Aldımm duyumları, n'aberrr bitti ama?!?! :))
  İşte bu kadar şamataya sebep battaniyemin resmi. Altı üstü bir kaç atkı örüp birleştirdim. Bugün de püskül ve boncuklarını taktım. Battaniyemi takdimimdir efemmm... 






 

   Aralarındaki birleştirme dikişlerini özellikle ters yaptım ama püsküldeki acemilikler bilmeden:)) Umarım ütülenince daha güzel olacaklar.
   Sevgiyle kalın:)
Posted by Picasa

Sıcak

  Saat sekiz oldu ve ev daha yeni ısınmaya başladı!! Bu saate kalır mı servis ya?!?! Gelip bir iki dürttürdüler kombinin orasını burasını gittiler:) Baktım ama anlamadım, hani tekrarlarsa diye:)) Yavaş yavaş parmaklarım da ısınırlar artık:)) Allah sokakta kalanlara yardım etsin asıl, aç açıkta..

Soğuk

  Dün geceden bu yana bloglara sardırdım, gece gündüz demeden okuyorum yorum yapıyorum. Çünkü üşüyorum!!??
  Dün gece 23:00 gibi kombi bozuldu ve ev buz kesti. Üşüdüm, yatağa taşıdım her bişeyi. Dolayısıyla hep burdayım, hala da yataktan çıkmıyorum, kociye yaptırıyorum işlerimi:)) İyi ki bugün antremanı yok. Servisi bekliyoruz ama gelmedi hala. Ne fena..

ooyyy..

 bir de şöyle bişii vardı ya:
        aşıkk süreyyaaaa sü re sü re sü re süreyyaaa süreyyaaa

23 Şubat 2011 Çarşamba

cıvıtmıyorum

    Bu sefer cıvıtmayacağım, gerçekten. Kendimi zor tutsam da yardıma ihtiyacım var ve derdimi anlatana kadar cıvıtmayacağım. Şöyle ki:
   Şimdi ben yeni blogcuyum ya, tam bilmiyorum bişeyleri. Sorularım var, bilenlerden cevap verebilen olursa sevinirim:)

1. Yorumlarda cevaplarımın maille gitmesini istiyorum ama nasıl yapacağım? Ben arkadaşlarımın bana verdiği cevapları mailime düşünce biliyorum ama benim gitmiyor galiba..
2. Bazı bloglada okuyorum, blogumda en çok aranan kelime vs gibi şeyler var. İstatistiklere bakıyorum ama başka bi yeri var mı? neresidir acep?
3. Ayarlarımı yaparken bana diyor ki; en fazla 100 takipçin olabilir!?!?! Nasıl yani? Neden? Nasıl artırabilirim?
   Yardımcı olursanız sevinirim.

   Şimdi gelelim şu girmediğim bir kaç günde ne yaptığıma..
   Aslında canım sıkkındı, Libya'daki olaylar genel olarak zaten üzücü ama benim açımdan çok kötüydü. Yağmalanan  Türk şantiyelerinin biri kuzenime ait ve bir türlü gelememişti. Çok şükür dün gece geldi sağ salim. İki gündür de deli gibi yeni tarif deniyorum, fotoğraf çekiyorum, inşallah müsait olduklarında ( ne demekse?) yayınlayacağım.

   Veee battaniyemin biri bitti. İplerimi, tam olarak hesapladım, 8 sene önce Ankara'dan almıştım. Bolero olacaklardı güya. Ama bekleyip bekleyip artık battaniye oldular sonunda:) Şimdi etrafını çevirip püskül yapacağım.


   Etrafını çevreleyince eğrilikleri de gider hem:)) Haa, bir de tahta boncuk takacağım..


   Bunlar da en son Ankara'ya gidişimde arkadaşımla işportadan tanesini 1 liraya aldığım Afrikalı Kadınlar. En sonunda kociye astırtabildim. Fotoğraftan belli değil ama tablocuklarım mutfak tavanındaki kemerde asılılar.


 


   OOfff çok zor yazmak, gecenin bu vaktinde, adam evde aklımı karıştırmak için " Fener gooll gooll goll" diye bağırıyor yaa... Gıcık..
Posted by Picasa

18 Şubat 2011 Cuma

helvacııı helvaaaa


   Dün sabah ahşap boyama kursuna başladım. Çok güzel di mi?Yok, değildi.Ben de öğlene doğru bıraktım:)) Hani çok meraklı olduğumdan değil de, yeni şehir, arkadaş falan diye. Ama sınıf ilginçti, 5 kişi kurdele nakışı, 2 kişi takı tasarım, 3 kişi de Brezilya nakışıyla ilgileniyordu. Biz üç arkadaş olarak gittik ve sadece biz yapacakmışız boyama. "Ne lengg bu laubalilik? Ne biçim sınıf bu?" dedim, bıraktık.

   Bugün kendimi yemeğe verdim, yemek yemeye değil de yapmaya:)) Ama 3-4 taneden fazlasını yüklemeyi beceremediğim için az foto koydum. Ev tımarhane gibi, ben ya yemek yapıyorum ya örgü örüyorum, arada eğleniyorum falan da eşim sıyırmak üzere. Ben bir zevzeklik yaptım, puzzle merakı var diye gidip 1500 parça aldım. Bir iki ay oyalanır dedim. Sanki ben böyle dememişim gibi adam deli divane gece gündüz başında, antremana gitmeyecek neredeyse:))) Bu foto iki günde yapılmış hali:)) Tabi bencillik yaptığımı kabul ediyorum; hem ona yarasın puzzle olsun hem de bana yarasın "kaplumbağa terbiyecisi" olsun dedim:)) orjinalini alabileceğimi sanmıyorum da:)) 


   Pazarda enginar görünce dayanamadım,çok güzel olmasa da aldım. Gerçi biz bunu bakla içi ve bol dereotuyla yapıyoruz ama dolabımda taze baklam yoktu. Ben de bezelyeli yaptım.


   Canım hamur mayalamak istedi, ne yapacağımı da bulamadım, en sonunda evde kalan 2 bazlamama takviye yaptım. Sonra nasılsa tazesi var evde deyip eski, hazır bazlamalarımı kaşar, hellim, kekik, domates ve biberle doldurup fırınladım. Güzel ve pratik oluyor, tavsiye ederim.




  
   Başka da, bezelye yaptım, bir de çok kötü bir kuru fasülyem vardı. Cinsi kötü çıktı, ben de onu arpacık soğanlı sarımsaklı pilaki yaptım. Dolapta zeytinyağlılarım hazır olunca kendimi çookk rahat hissediyorum. Yanlarına bi sıcak tamam ohh:))

16 Şubat 2011 Çarşamba

mimimiimimm

    Sevgili Yerdenuzak mim yapmış, yazmış arada beni de katıp mimlemiş milletcaazıı. E üste düşen cevaplamak ki tanıyalım, tanışalım. Benim cevaplarım.
 
1.Gün içinde, eğer gerçekleşirse şok geçireceğin şey?
Annem 18 kez aramazsa şaşkınlıktan ölürüm, paniklerim herhalde.
 
2.Gördüğün zaman, eğer almazsam uyuyamam dediğin şey?
Flip flop, Bodrum sandaleti. Hepsi benim olmalı:))
 
3.Uğruna diyetini bir kalemde bozduğun şey?
Diyete ihtiyacım var ama hiiçç yapmadım. Yapsaydım da peynir için bozardım.
 
4.Uğurun var mı, uğurun?
Nazar boncuğum.
 
5.Kendine en yakıştırdığın renk?
Siyahhh saçlarıma siyaaah yakışır beyaz yakışırr:))
 
6.En sevdiğin takın?
Yüzüklerimin hepsine hastayım
 
7.Takıntın?
Şarj yerine şarz, herkes yerine herkez denmesi ve eğri objeler.
 
8.Bavulum çoktan hazır, gitmek istediğim şehir, ülke?
Girit
 
9.Ben bu şarkıyı duyunca şakırım?
Kargo'dan Yıldızların Altında. Düğünümde piste çıkış müziğim:))
 
10.Solunda ne var?
Bıçak seti, çaycı, kaktüs:))
 
   Eğer kabul ederlerse ben de fragola, sitare,burcu (kırmızı panjurlu ev) ve colette'i mimliyorum:)) cevaplamak zorunda değilsiniz şekerlerim, canınız çekerse:) öptümm

14 Şubat 2011 Pazartesi

çıt çıt çıt çedene...


   Kabul ediyorum, ara vermiştim bir süredir, yatak örtüsü keyfimi kaçırdığı için. Ama diğer battaniyemi örmeye devam ediyorum, bugün ördüklerimi birleştirdim, daha çok var tabi, yarısına anca geldim, boncuktu püsküldü derken oyalar biraz. Olsun, yatak örtüsüü unuttursun da:)



   Her parçayı ayrı ayrı desende örüyorum. Örgü modellerini yeni yeni öğrendiğim için her parçada bişey denemiş oluyorum. Önceden sadece düz örebiliyordum da:) Bu ipler 6 yıl önce Ankara'mdan, Yiğit Yün Düğme'den alınmıştı, kalan iplerdendi, işe yaradılar sonunda:)



   Bu da acele tarafından yapılan uyduruk tiramisu. Kreması falan iyi de kedi dilini uzun uzun ıslatmaya üşendim, kahve likörüne batırıp çıkardım sadece. Dolayısıyla bazı yerler çok ıslak olmamış. Anne, okuyunca laf etme, acelesi bu kadar, sen gelir uzuunn uzunnn yaparsın gözümm:)))


Posted by Picasa

13 Şubat 2011 Pazar

çakıl..

   Bugün kocinin maçı vardı, aldılar tabi:)) Dışarı çıkıp gelince yamuldum ben ya, rehavet çöktü, mayıştım, gevşedim, şöyle bir bira kalamar yapasım var ama henüz Bursa'da yerli kalamar yapan yer bulamadım hep ithal. Neyse, bugün maçta zbaaammmmkk diye geldiler bana ve farkettim ki ben fazla oyun oynuyorum nette. Oda kaçış, escape oyunlarına o kadar sarmışım ki "kilitli kalsam bi yerde çıkarım be hemen" geyiği yapıyordum. Ama bugün oturduğum yerde, spor salonunda gayri ihtiyari etrafa, kaçış için ipuçlarına bakarken buldum kendimi:)) artık sneaky falan oynamıcam:))

   Bu resimdeki yakışıklı da benim Çakıl'ım, kuzum, ruhum, sarışınım ayyy deliricem severken bi gün:)) Paşam deniz sefasında:))



  Bu da öyle bir enstantenee:))

  
   Genel istek üzerine bugün tekrar kakaolu top ıvır zıvır yaptım ama şöyle güzeell bir biscotti tarifi aroyorum, bilenler duyanlar insaniyet namına diyorum..:)

12 Şubat 2011 Cumartesi

enerjii geliyorum demezz

   Demedi ama geldiii ve ben oturup yemek yaptım hep:)) İki gündür Ankara'daydım. Hong Kong'tan arkadaşım gelmişti, buluşmaya gittim, çok güzel modeller öğrendim geldim:) Ama işlere başlamadan önce kocaya karşı duyduğum vicdan azabıyla yemek yaptım hep. Bu arada annem blogu keşfetmiş, her gün mecburen yemek listemi vericem ki rahat etsin:)
   Neyse bunlar benim pancakeimsi mücverimsi bişeylerim. Evde çok fazla tulum peynirim vardı. Yumurta, süt, maydanoz ve bolca baharatla çırpılıp yağsız yağsız teflonda piştiler.


   Büyükbabamın ölüm yıldönümü nedeniyle yaptığım bademli un helvası. Her yer un koksun, koku dolansın diye kapıyı bacayı açıp yaptım, tanıdığım çok azıcık kişiye dağıttım. Çok beğenildi. Zamanla daha çok tanıycam ve dağıtıcam. Fotolarını çekmeye gerek görmedim ama merak eden olursa (anne sana diyorum) portakallı kereviz, kek değerlendirme topları, brokoli çorbası da diğer yemekler:))



  
Veeee bunlar da pazardan 4 liraya aldığım ev babetleri:) Evde gezerken çıt çıt ses çıkıyor. E malum ben sabah kadar uyanığım, alt katımda da kayınvalidemler var, sanırım bunların altına kaydırmaz silikonlayacağım.  Artık altı erirse 4 lira verdim zaten derim:)


Posted by Picasa

7 Şubat 2011 Pazartesi

uyudum:)

   Üç gündür  güya uyku düzenimi düzeltmeye çalışıyorum, gerçekten tavsiyeler işe yaradı. Yalnız beklenilenin dışında, ben şimdi gece uyuyorum ama gündüz de uyuyorum!! Anlamadım ben bu işi, uyku uykunun mayasıdır derler ya, sağlam bi mayalama yaptım ben galiba, uyudum paso:))
Uyumadığım nadir zamanlarda tüüüm  haftasonu anca bunlar çıktı ortaya:)

   Bu puzzleları bir gazete vermişti, kutuda durması yerine duvarda dursun diye kocaya baskı yaptım. Son parlatma ve çerçeveletme işleminden sonra artık duvarımda kitch bir Mona Lisam olacak:) eksik kalmıştı:)


  Yatak örtüsünü hala söküyorum, kenar kısımları çok sarkık salaş göründü; daha ince numarayla ve daha kısa öreceğim.


 Jane Austin bitti, hakkaten güzelmiş.Gurur ve Önyargı'yı bitirdim sırada diğer Jane var.



  Çok tembellik yapmışım, toparlanmam lazımmmm
Posted by Picasa

4 Şubat 2011 Cuma

uyusunda büyüsüünnn..

  Sabah saat 5.. ve ben hala uyuyamıyorum.. N'olacak böyle ben anlamadım. Her sabah altıda yatıp öğlene doğru uyanıyorum.. Huzursuzum.. uyuyamıyorum

2 Şubat 2011 Çarşamba

Son dakika..

   Aslında çok çok şeyler yazmak istiyorum ama içimde bir sıkıntı var. İçim daraldı bütün gün, ben de kendimi ıvır zıvır, örgüye falan verdim. Tüm evin perdelerini yıkadım, mikrodalga keki yaptım vs vs. Bir ara yapıp fotolarını çekicem. Güzel oldular.

  Bizim evin son dakika görüntüleri de bunlar:

  Bitemeyen yatak örtümün şu andaki durumu. Alt üst parçalar da örüldü, yalnız ipim çok azıcık kaldı, yeni de almak istemediğim için sağına soluna ince şeritler örüp bitirmeyi planlıyorum.

  Herkes yapıyor nolurr benim de olsun deyip ben de kutu kaplamaya çalıştım. bir kaçtır biriktirdiğim yoğurt ve süzme peynir kutularını kapladım. Çok fazla takı malzemesi boncuk falan var. Onları koyarım belki.
  Bunlar da laleler.. ama aralarında nankör var!! Önde görülen alınıp özene bezene diktiğim, gözünün içine baktığım ama bir arpa boyu uzamayan nannnkörr lale. Arkadakiler de öndeki zevzekten sonra alınıp toprağı bile değişmediği halde öööyle büyüp açan gariban lalelerr.. Haksız mıyım? Nannnkköörrrr:)))
Posted by Picasa

31 Ocak 2011 Pazartesi

eskidendi çookk eskidenn


   Tüm haftasonu yayıldım, okudum, okudum, okudummm.. Dolayısıyla çok fazla örgü örmedim, yemek yapmadım hele temizlik işine hiiiç bulaşmadım. Birkaç gündür de post yollamadığım için bari daha öncekilerden ekleme yapayım dedim. Amatör işi ama ben pek keyifle örüyorum, umarım beğenirsiniz:)
  
    Bu benim o zamanki sevgili şimdiki kocaya, onun ısrarlı istekleri sonucu yaptığım ama onun 4-5 kere giydiği kazak. Öylesine ördüm işte, model falan yok, erkek kazağı ne modeli:) Arka plan buruşuk nevresim:)


   Bu çok parlak beceriksizce çekilen fotodaki benim bandanam. Saçlarım bere takınca dana yalamış gibi oluyor diye böyle bişey ördüm. Yağmur vs. yoksa boyunluk gibi duruyor boynumda, değilse başımda. Takınca oldukça şirin oluyor. Belli olmasa da siyah içinde dore ip ve boncuklar var.
  Veee bu benim niye yaptığımı bilmediğim çantam. Daha önce paylaştığım klozet takımının artan ipleriyle yapıldı, içine eski bir bez çanta dikildi. O kadar:)
  Cumartesi günü Kent Meydanı AVMdeydim, D&R'da bir sürü indirim vardı, ben de toparladım fırsatı bulmuşken. Daha önce hiç Jane Austin okumamıştım, Dili hoşuma gitti. Bitirince tavsiye esip etmeyeceğime bakarız artık...
Posted by Picasa

26 Ocak 2011 Çarşamba

mim, mimcik, mimimcik..


   Zormuş ayol bu mim işi ama ilk mimim ya pek keyifle yaptım. Şimdi gelelim mim konusuna; bende olmayan asla olamayan fiyonk. Evet fiyonk ya.. Bende ne arar fiyonk:)) Neyse önce özet geçip fotolarımı koyuyorum.


Mim Konusu: Fiyonkunu Göster!
Mim Teması: Fiyonklar ne şirin şeyler değil mi :) Aksesuar olarak, elbiselerin üzerinde, dekoratif objelerde ve daha birçok noktada karşımıza çıkıyorlar tüm sempatiklikleriyle :) Hal böyle olunca, tüm fiyonklar toplansın ve nerede ne fiyonkun varsa göster bize :)
Mime Dair Birkaç Nokta:
1- Mimlenen arkadaşımız bize fiyonklu cicilerini gösterecek, en az 3 adet olması yeterli :) Daha fazla fiyonku varsa ne ala :))
2- "Benim fiyonkum yok kii" diyorsan sana "Ama nedeeen?" diyorum :)) Olsun mimlenmene engel değil :)) O zaman en beğendiğin fiyonklu cici ne varsa sanal alemde, bize göster diyorum :)
3- Mimlenen elbette yanıtlamak zorunda değil ama fiyonk aşkına yanıtlamazsa üzülürüz :))
4- Kendisini mimleyen arkadaşının fiyonklarından en beğendiği fiyonka da miminde yer versin lütfen :) Böylece en cici fiyonkumuz hangisiymiş, görelim :)



İşte bulabildiğim zavallı fiyonklarım:

1. Bu aslında tam fiyonk sayılmaz ama dayanamadım koydum, boncukların altı fiyonk yapılmaya çalışılmış çünkü. Bu sabunları arkadaşım evde yapmış, bana hediye getirdi. Biri ballı kekikli biri tarçınlı. Tabi ki kullanmaya kıyamıyorum:))



2. Gelin şalımın üstündeki lalemin fiyongu. Fotodan çok da belli olamayan gelin saçımın çiçeğiyle takım yapıldı. Onda da kurdele fiyonk var ama oldukça uzun uçları, çekemedim.



3. Gelin şalım ve çiçeğime takım olarak daha sonra da kullanabilmem için yapılan fular-şal arası bir akseuar. Sadece lale değil çiçekler de var bunun üzerinde.


4. Düz ve sadece şeritleri makinelenmiş havlulara benim bulup eklediğim çiçek fiyonklar. Aslında bunları bir plaj çantasından söküp buraya silikonladım. Yıkamadım daha:)


   Sıra geldi beni mimleyen sevgili Özi'nin güncesi arkadaşımın fiyonkları arasında en beğendiğime. İkinci resimdeki bluzun içinde yer alan fiyonk detayı hoşuma gitti. Ben de eğer kabul ederse Elif in dreams arkadaşımı mimliyorum (Senin görevin Jim, eğer kabul edersen ..gibi oldu) :))